UYKU VE BOZUKLUKLARI
Kayıtsızlık ve unutuş ırmağı Lethe, uyku tanrısı Hypnos’un mağarasından geçerek ölüler diyarına gider. Lehte‘nin suyundan içen gölgeler dünyada yaşamış oldukları geçmiş hayatlarına dair her şeyi unuturlardı.
Uyku, aktif, karmaşık, yüksek düzeyde düzenlenmiş farklı bir bilinçlilik durumudur. Biyolojik yapının her düzeyinde kontrol edilen ve biyolojik yapıyı her düzeyde etkileyen bir durumdur. İnsan hayatını uyku ve uyanıklık olarak bir periyodik döngü içerisinde geçirir. Uyku-uyanıklık döngüsü, döngüsel etmenler ve iç denge etmenleriyle belirlenir. Döngüsel etmenler günün belli dönemlerinde uyku eğiliminin daha fazla ya da daha az olmasını sağlar ve gündüz-gece değişiminden kaynaklanır. İç dengeye bağlı olarak uyanık geçirilen zaman arttıkça uyku isteği artar. Uyanık kalınan süre beyinde uyku verici olarak bilinen maddelerin salınımını tetikler.
Memelilerde uyku, belirli aralıklarla tekrar eden hızlı göz hareketlerinin olduğu(REM) ve hızlı göz hareketlerinin olmadığı( NREM ) dönemlerden oluşmaktadır. NREM dönemi yüzeysel ve derin (yavaş dalga uykusu) uykudan oluşur. Bir uyku döngüsü yaklaşık 90-120 dakika olup REM ve NREM dönemlerinden oluşturur. Sağlıklı bireylerde bir gece boyunca genellikle 4-6 döngü gerçekleşir. İlk REM 90-120 dakika sonra ortaya çıkar ve kısadır. Uykunun ilerleyen saatlerinde REM dönemi artar.
Yaş uykunun yapısal özellikleri üzerinde önemli belirleyicidir. Psikolojik ve metabolik değişiklikler de uyku yapısını etkiler. Yenidoğanda uyku polifaziktir.(günde birkaç kez) Günlük uyku yaklaşık 16 saat ve % 50 si REM uykusundan oluşmaktadır. Yaşla birlikte REM dönemi kısalır, uyku ihtiyacı azalır ve tek fazlı gece uykusu halini alır.
Yavaş dalga uykusu metabolik değişiklikler aracılığıyla bedensel dinlenme ve yenilenmeye hizmet etmektedir. Büyüme hormonunun salgılanması bu dönemde artar. REM beyin aktivitesinin arttığı ve rüyaların görüldüğü dönemdir. Bu aktivite ile kapalı bir sistemin kontrol edildiği ve düzenlendiği düşünülmektedir.
Uyku bozukluklarının en yaygın olanı İnsomnia (uykusuzluk) dır. Uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve sonlandırmaya ilişkin, dinlendirici olmayan uyku olarak tanımlanmaktadır. İnsanların %50 si yaşamlarının bir döneminde uykusuzluk yaşarlar. Bunların %30 u herhangi bir sebebe bağlanamamış birincil insomniadır. Depresyon ve anksiyete bozuklukları başta olmak üzere bir çok psikiyatrik rahatsızlıkta uykusuzluk görülür. Huzursuz bacak sendromu insomnialar içinde önemli yer tutar. Uyku bozukluklarının tedavisi, eşlik eden tıbbi ya da psikiyatrik hastalığın varlığı, uyku bozukluğunun tipine göre farklı yaklaşımlar gerektirir.
Uyku kalitesine yönelik düzenlemeler
• Her sabah aynı saatte kalkılmalıdır. Günlük ritmi düzenlemek için belirli saatler arasında kalkmak en sağlıklı yoldur.
• Uyanınca yataktan çıkılmalıdır. Dinlenmek amacıyla uykuya devam etmek dinlendirici olmadığı gibi, uyku ritmini de bozabilmektedir.
• Gündüzleri uyumamalıdır.
• Düzenli egzersizler yapılması, akşamüzeri önerilmekle beraber, fiziksel yorucu aktivitelerden kaçınılmalıdır.
• Yatak odası, ses, ışık ve ısı yönünden korunmuş olmalıdır.
• Yatak odasının uyku dışı günlük aktiviteler için kullanmamak gerekir.
• Yatmaya yakın yemek yenmemeli, kafeinli, alkollü, kolalı içeceklerden ve tütün kullanımından kaçınılmalıdır.
• Uyumayı kolaylaştırmak için yatmadan önce, solunum ve gevşeme egzersizleri yapılabilir, sıcak duş alınabilir ya da sıcak içecekler içilebilir.
• Uyku geldiğinde yatağa gitmek gerekir. Uyumaya çabalamamalıdır.