ŞİZOFRENİ
Şizofreni, toplumun yaklaşık % 1’ini etkileyen, genellikle 25 yaşından önce başlayan, bütün sosyal sınıflarda görülen, kişilerarası ve mesleki işlevselliği bozan ve süreğen seyreden çok yönlü bir hastalıktır.
Şizofreninin en belirgin ve genel özelliği kişiliği oluşturan öğelerde ve kişiliğin bütününde mevcut düzensizlik, dağınıklık ve parçalanmadır. Hastanın duygularını ifadesinde, davranışlarında, düşünce ve konuşmasında, yüz ifadesi ve yürüyüşünde, toplum ile ilişkilerinde düzensizlik, tuhaflık ve dağınıklık vardır.
Şizofreni genellikle 45 yaşın altında ortaya çıkar . 45 yaşından sonra başladığında geç başlangıçlı şizofreni olarak tanımlanır. Geç başlangıçlı olgular, kadınlarda daha yüksek oranda görülmesi, daha iyi mesleki işlevsellik öyküsü, daha fazla pozitif belirti göstermeleri, düşük dozda ve iyi antipsikotik tedavi yanıtı ve daha az yıkıma uğramaları ile erken başlangıçlı olgulardan ayrılırlar.
Erkeklerde ve kadınlarda eşit yaygınlıkta görülmekle birlikte, iki cinsiyette hastalığın başlama yaşı ve gidişi farklıdır. En sık ortaya çıktığı yaş dönemi erkeklerde 15-25, kadınlarda ise 25-35 yaşlarıdır. Kadın hastalarda gidiş erkeklere göre daha iyidir.
Sosyoekonomik düzeyi düşük olan bireylerde görülme sıklığı daha yüksek iken, evliliğin hastalığa karşı koruyucu bir unsur olduğu ileri sürülmektedir. Göç, viral enfeksiyonlar, doğum mevsimi, stres verici yaşam olayları da risk etkenleri arasında sayılmaktadır.
Şizofreni yaygınlığı toplumda %1 iken, bu oran ebeveyninden biri şizofreni hastası olan çocukta %12, her iki ebeveyni şizofreni hastası olan çocukta %40, şizofreni hastasının kardesinde %8, dizigot ikizinde %12, monozigot ikizinde %47 olarak belirlenmiştir.
Günümüzde şizofreninin çok sayıda etkenin biraraya gelmesi ile oluşan bir hastalık olduğu konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Genel olarak kabul gören çift vuruş varsayımına göre; gelişimin erken dönemlerinde genetik ya da çevresel etkenlerle beyin gelişimi bozulmakta, bu bozukluk kişi için yatkınlık yaratmakta, yaşamın sonraki dönemlerinde kişinin stresli bir çevresel etkiyle karşılaşması üzerine şizofreni belirtileri gelişmektedir.
Şizofrenide hastalık öncesi belirtiler
Şizofreni hastalarının öyküsü incelendiğinde şizoid ya da şizotipal kişilik özellikleri gösterdikleri, sessiz, içe dönük ve edilgen oldukları öğrenilir. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ya çok az arkadaşları vardır ya da hiç arkadaşları yoktur. Şizofreni hastalarında hastalık öncesi dönemde, bedensel yakınmalar bulunabilir. Bu kişiler büyüsel düşünce tarzı, alışılmadık konuşma içeriği veya halüsinatuar deneyimlerle karışık anormal duygulanım sergileyebilirler. Hastalık öncesi dönemde hastalarda kişilik değişiklikleri, içe-çekilme, azalmış mesleki ve akademik performans, önceden zevk veren aktivitelere karşı ilgi kaybı, obsesif-kompulsif davranışlar, kişisel bakımda azalma, sinirlilik, sığlaşmış duygulanım, büyüsel düşünce ve artmış saldırganlık bulunabilir. Hastalık öncesi belirtiler aylar ve yıllar sürebilir.
Faktör analizine dayanan geniş kapsamlı çalışmalar şizofrenide üç ayrı belirti kümesi tanımlamışlardır:
-Pozitif belirtiler;
Sanrılar, varsanılar ve yapısal düşünce bozukluğu ile karakterizedir. Sanrılar çoğunlukla paranoid veya bizar doğada olmakla birlikte diğer sanrı tipleri görülebilir. Varsanılarlar çoğunlukla işitsel olmakla birlikte diğer duyu alanlarına uyan varsanılar da görülür.-Dezorganizasyon;
Çağrışımlarda çözülme, enkoherans, uygunsuz duygulanım ve düşüncede fakirleşmeyi kapsar.-Negatif belirtiler;
Duygulanımda sığlaşma, spontanlığın kaybı, irade azlığı, enerji düzeyinde düşme ve zevk alamamayı içerir. Şizofreni tedavisi çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Hasta ve aileyi sağlıklı bilgilendirme tedavi ve uyumunda önem taşır. Kesin tanı belirtmekten kaçınmak gerekir fakat yersiz iyimser ve önemsizleştirici de olmamak gerekir.
-Kendine veya çevresine zarar riski, tedavi reddi hastaneye yatırarak tedavi gerektirebilir.
-Özellikle akut dönem olmak üzere ilaçlar başta gelen tedavi araçlarıdır. İlaçların pozitif belirtilere etkisi daha iyi olmakla birlikte yeni nesil antipsikotiklerle birlikte şizofreninin negatif ve dezorganize belirtilerinin tedavisi umut vericidir.
-İlaçlara dirençli, ajite ve taşkın, katatonik hastalarda EKT uygulanabilir.
-Şizofrenide psikososyal tedaviler kısmında rehabilitasyon( uyum ve topluma kazandırma), destekleyici psikoterapi ve aile eğitimi bulunur. Hipnoanaliz, narkoanaliz sakıncalıdır.